11 Haziran 2009 Perşembe

"Oyuncak" silah ve çocuklar




Masum bir kelime olan “oyuncak” ile, ürkütücü bir sözcük olan “silah”ın yanyana kullanılması bile çelişkidir. Silahın bir oyuncak olarak kullanılması çocuklara zarar verir. Oyuncak firmaları bunun aksini iddia etse de, bu tartışmalar sonucunda elde edilen gerçekler; oyuncak silahların saldırganlıkla ilişkisinin bulunduğu, oyuncak silahın daha sonra gerçek silaha sahip olma isteğine dönüştüğü, çocukların elinden oyuncak almanın çok zor, yerine başka bir oyuncak koymanın çok daha zor olduğu, çocukların oyuncak silahları gerçeğinden ayırt edemedikleri, oyuncak silahlarla oyun oynamak bir nesilde tamamen kırılırsa, Japonya'da olduğu gibi toplumun silaha olan isteğinin ve silahla ilgili suçların Türkiye'de de sıfırlanabileceğidir.

“Çocuklar; yok etmeyen, savaşı simgelemeyen, psikopat dürtüleri geliştirmeyen, vahşet, dehşet, öfke duygularını yaşatmayan oyuncaklarla oynamalıdırlar, yaratıcı ve üretici oyuncaklarla…Yani insan olmanın onurunu yaşatacak oyuncaklarla”. Burada ebeveynler çocuklarını yetiştirirken kendilerine şu soruları sormalıdırlar: Acaba evde, yakın çevrede ya da toplumda yaygın olarak bulunan silahın gölgesinde yaşamak, televizyonda, filmlerde, çizgi filmlerde yoğun gösterimde olan silahlı şiddeti izlemek çocuğumu şiddeti taklit etmeye, şiddete karşı hoşgörülü olmaya, şiddete karşı duyarsız olmaya, şiddeti genel geçer bir insan ilişkileri yöntemi olarak kabul etmeye iter mi? Bu silah ve şiddet yoğun ortamda çocuğum ‘savaşa hayır’ seslerimizi samimi bulur mu?

Bireysel silahlanmanın önüne geçilmesinde,en büyük görev siyasal erke düşmektedir. Bireysel silahlanmayı engelleyici yasa çıkarılmalı, bunun yanısıra silah ithalatı da kısıtlanmalı ve bu kaynaklar sağlık ile eğitime yönlendirilmelidir. Bu konuda medyaya da büyük görevler düşmektedir.
Oyuncak üreten firmaların da, sağlıklı ekonomiler yaratmak için, hasta ruhlar yaratmaya hakkı yoktur. Oyuncak silahlar da, tıpkı Japonya ve Güney Kore’de olduğu gibi, ülkemizde de yasaklanmalıdır. Bireysel silahlanmayla savaşımda 1993’den bu yana faaliyetlerini sürdüren Umut Vakfı, tüm duyarlı insanlarca desteklenmeli ve iktidarlar bu sese kulak vermelidir. Kaybedecek çok fazla zaman kalmadı: silahlı şiddetten bir kişinin öldüğü her dakika, 15 yeni silah üretiliyor. Önümüzdeki aylar ve yıllarda silahlı şiddet nedeniyle acı çekeceği ya da öleceği kesin olan kadın, erkek ve çocukların sorumluluğunu kim üstlenecek?


Dr. Çağatay ACAR, 09.11.2004 (Türk Pediatri Kurumu web sayfası)

4 yorum:

  1. çok güzel bir yazı bende bu konuda çok zor durumdayım çocuğum daha 3,5 yaşında ve etrafında o kadar çok silahı olan arkadaşı varki oyuncakçıya gittiğimizde tek istediği şey oyuncak silah oluyor. ağlıyor bazenbize kızıyor ama mücadele ediyoruz.. ben çocuğum iyi ve idealleri olan bir insan olsun istiyorum daha küçücükken onu zorbalığa itmek istemiyorum.. tek başıma onu korumak çok zor lütfen herkesin evladı tatlı ve bir tanecik evlatlarımıza zararı niye kendi ellerimizle sunuyoruz.. kalsın bu silahlar ben 10 ler bakuganlar...

    YanıtlaSil
  2. Bence bu yazı hiç de sağlıklı bilgiler içermiyor. Çocukları silahtan nefret ettirme çabası yerine çocuklara silahın iyi yanlarını öğretmek daha mantıklı. Çünkü bu çocuklar elinde sonunda vatanını bu silahlarla korumak zorunda olucak. Bir toplumun başına gelebilecek en kötü şey silahsız kalmaktır.

    YanıtlaSil
  3. Bence bu yazı hiç de sağlıklı bilgiler içermiyor. Çocukları silahtan nefret ettirme çabası yerine çocuklara silahın iyi yanlarını öğretmek daha mantıklı. Çünkü bu çocuklar elinde sonunda vatanını bu silahlarla korumak zorunda olucak. Bir toplumun başına gelebilecek en kötü şey silahsız kalmaktır.

    YanıtlaSil
  4. Bence silah çok güzel bisey

    YanıtlaSil